Konya’daki Trajik Çöküşün Ardındaki Sebepler: Kalitesiz Malzeme ve İhmal Raporda Ortaya Çıktı.
Konya’nın Selçuklu ilçesinde 24 Ocak’ta meydana gelen ve büyük bir felakete yol açan Taşoluk Apartmanı’nın çökmesiyle ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, yapının çökmesinin ardında ciddi malzeme kalitesizliği ve uygulama hataları olduğu vurgulandı. Düşük kaliteli tuğla kullanımı, tasarım hataları ve taşıyıcı elemanlarda uygunsuzluklar gibi sebeplerin, binanın çökmesinde belirleyici faktörler olduğu belirtildi.
Bilirkişi Raporu Taşoluk Apartmanı’nın Çökmesine Yol Açan Sebepler Belli Oldu
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, binanın çökmenin nedenleri üzerine yapılan bilirkişi incelemesi tamamlandı. Raporda, binada kullanılan tuğlaların, taşıma kapasitesinin çok düşük olduğu ve proje ile yapılan uygulamalar arasında büyük uyumsuzluklar bulunduğu belirtiliyor.
Malzeme Kalitesizliği ve Taşıyıcı Eleman Hataları
Bilirkişi raporunun en dikkat çekici bulgularından biri, binanın taşıyıcı duvarlarında kullanılan düşük dayanımlı ve yüksek boşluk oranlı tuğlaların çökmeye neden olmasıydı. Yapıda kullanılan tuğlaların, yönetmeliğe uygun dayanımı sağlamadığı ve harçla yeterince doldurulmadığı ifade edildi. Yapılan analizlere göre, kullanılan tuğlaların dayanımı 10 kg/cm² olması gerekirken, ortalama 2,90 kg/cm² olarak tespit edildi.
Bu durumun binanın çöküşünü hızlandıran en önemli etkenlerden biri olduğu, raporda açıkça vurgulandı. Düşük kaliteli tuğlaların binanın taşıyıcı sistemini yeterince desteklemediği ve zamanla deforme olmalarına neden olduğu belirtildi. Bu malzeme hatalarının, binanın erken yaşta yıkılmasına ve büyük bir felakete yol açmasına sebep olduğu ifade ediliyor.
Mimari Projedeki Uyumsuzluklar
Bilirkişi raporunda ayrıca, mimari projede yer alan hatalar da dikkat çekti. Binanın iç ve dış ölçüleri ile ilgili uyumsuzluklar tespit edilmiştir.
Özellikle, projede bodrum katındaki taşıyıcı duvarların 40 santimetre kalınlığında olması gerektiği belirtilmiş, ancak yapılan uygulamada bu duvarların 30 santimetre kalınlığında yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu tür hatalar, binanın dayanıklılığını büyük ölçüde zayıflatmış ve çöküşün hızlanmasına neden olmuştur.
Dükkanlar Arası Geçişler Yıkıma Etkili Olmadı
Raporda, binada bulunan dükkanlar arasında yapılan kapı geçişlerinin de incelendiği belirtildi. Dükkan sahipleri K.Ö. ve K.F’nin açtığı kapı geçişlerinin, taşıyıcı sisteme ufak bir etki yapabileceği ancak bunun tek başına yıkıma neden olmayacağı ifade edilmiştir. Ancak, taşıyıcı duvarların taşıma kapasitesinin yetersizliği ve proje hataları, binanın çökmesinde belirleyici faktörler olmuştur.
Taşoluk Apartmanı’nın Çökmesi: İnsan Hayatını Kaybetti
Taşoluk Apartmanı’nın çökmüş hali, tüm Konya halkını derinden sarsmıştı. Selçuk Mahallesi Beyşehir Caddesi’nde bulunan binanın çökmesi sonucu 3 kişi enkaz altından sağ olarak kurtarılmış, 2 kişinin cansız bedeni ise enkazdan çıkarılmıştı. Dükkan sahipleri, müteahhitler ve iç mimar gibi şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. Balıkçı dükkanı işletmecisi Kazım F, eski kahvehaneci Kemal Ö, dükkan sahipleri Hakkı İ. ve Mehmet P., iç mimar Tuncer D., balıkçı dükkanının tadilat işini yapan Volkan D. ve müteahhitlerden Adnan T. tutuklanarak yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.
Felakete Yol Açan İhmaller ve Yetersizlikler
Bilirkişi raporunun ardından, binanın çökmesine yol açan hataların çok yönlü olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Malzeme kalitesizliği, proje uyumsuzlukları, inşaat sırasında yapılan hatalar ve taşıyıcı sistemdeki yetersizlikler gibi faktörlerin birleşimi, bu trajedinin yaşanmasına sebep olmuştur. Raporda ayrıca, inşaat sürecindeki tüm ihmal ve hataların, bu tür trajedilere yol açmamak için mutlaka düzeltilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bilirkişi Raporu ve Soruşturma Sonuçları
Konya’daki Taşoluk Apartmanı’nın çökmesiyle ilgili soruşturma, büyük bir sorumluluk zincirini ortaya koymuştur. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin kalitesinin artırılması ve inşaat uygulamalarında titizlik gösterilmesi gerektiği açıkça bir kez daha anlaşılmıştır. Ayrıca, mimari projelerdeki hatalar ve taşınmazların yapısal güvenliği üzerine yapılan denetimlerin daha sıkı hale getirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunun en önemli çıkarımlarından biridir.
Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması için, yalnızca inşaat sektöründe çalışan profesyonellerin değil, aynı zamanda belediyelerin de denetimleri sıkılaştırması gerektiğini düşünüyorum. Zira her bir canın kıymeti, inşaatın kalitesinden daha önemlidir. O yüzden bu tür ihmallerin önüne geçebilmek için daha sıkı denetimler ve uygulamalar gereklidir.
Kaynaklar:
